jump to navigation

Tedarik Zincirinde Son Halkada İyileştirme Çalışmaları 16 Ocak 2012

Posted by Koray KARAMAN in Tedarik Zinciri Yönetimi - Toplam Kalite Yönetimi.
add a comment

Avrupa’daki, perakende sektörüne bakıldığında tedarik zincirlerinin her halkasının aynı şekilde olgunlaşmadığı görülmektedir. Şirketler tedarik zinciri organizasyonu ve lojistik konusunda düzenli süreçlere sahip olmakla birlikte mağazalarla ilgili süreçlerini iyileştirme çalışmalarına daha geniş yer vermektedirler. Eskiden mağaza ile ilgili iyileştirme çalışmalarına geniş biçimde yer verilmezken, günümüzde karlılık artışı için potansiyel bir alan olarak görülmektedir. Tedarik zincirindeki nihai mamul stoklarının önemli bir bölümünün mağazalarda veya bitişik depolarda bulunması, buna önem vermeyi gerektirmektedir.

Bir başka neden ise mağazada mamul yokluğu yaşanmasıdır. Bununla ilgili çözüm bulmak için ilk olarak süreçlerin iyi bir şekilde anlaşılması gerekir. Bu süreçler iyice anlaşıldıktan sonra problemler belirlenerek tedarik zincirinin zayıf süreçleri iyileştirilir. Bu şekilde bir yaklaşımla hizmet kalitesi de artmaktadır. Mamul yokluğunun önemli bir sebebi tedarik zincirinde son halkalarda yaşanan iletişim eksikliğidir. İletişim eksikliği sonucunda farklı departmanlar stok durumunu bilmeden hareket etmektedir. Bunun ortadan kaldırılması için iyi bir şekilde tasarlanmış bilgi teknolojisi gerekir. Ancak bundan önce aradaki güven ilişkisinin iyi bir şekilde oturtulması gerekir.

Son yıllarda yaşanan rekabet, işletmeleri değişik boyutlarda işbirliklerine itmiştir. İşletmeler tarafından geleneksel düşünceler terk edilmiş ve rekabet anlayışı değişmiştir. eskiden işletmeler tedarikçilerini fiyat kriterine göre belirlemekteydi. Bu işletmeler tedarikçiler arasında fiyata dayalı rekabetin olmasını isterlerdi. Bu tür işletmeler halen de mevcuttur. Bu tür işletmeler tedarikçilerini bir rakip gibi görmektedirler. Fakat rekabetin tedarik zincirleri arasında olduğunu anlayan işletmeler, tedarikçileri ile genişletilmiş şirketin bir parçaları gibi davranmışlardır. Bunun sonucunda işletmeler tedarikçi seçiminde fiyattan daha önemli kriterlerin olduğunu anlamışlardır ve işletmeler tedarik zincirlerinin işleyişiyle ilgili daha çok ilgilenmeye başlamışlardır. Çünkü iyi dizayn tasarlanmış tedarik zincirinde maliyetlerin düştüğünün farkına varmışlardır. İşletmelerin tedarikçileriyle yakınlaşmasına ivme kazandıran en önemli faktörlerden biri kalitedir. İşletmeler kalitenin sadece bir bölümün değil, tüm çalışanların sorumluluğunda olduğunu savunan yönetim tarzı olan toplam kalite yönetimini benimsemişlerdir. Sonradan yapılan muayenelerle bulunan hataların giderilmesinin pahalı olduğu artık herkesçe anlaşılmıştır. Buna göre de işletmeler, çalışanlarının süreçlerle ilgili sorumluluklarının olmasını istemektedirler. Ayrıca toplam kalite yönetimi tarzı, işletmeleri tedarikçileriyle yakınlaştırmaktadır. Tedarikçi sayısı azalmakta ve ilişkiler güvene dayalı yürütülmektedir.

Tedarik zincirindeki işletmelerin yakınlaşmasında yöneticilerin de rolü büyüktür. Çünkü kalite çalışmaları yöneticiler tarafından desteklendiği zaman başarılı olabilmektedir. Kalite çalışmalarının önemli bir kısmı olan kaliteli girdi sağlamak için yöneticiler uygun ortam oluşturmalıdır. Tedarik zincirindeki işletmelerin yöneticileri güvene dayalı işbirlikleri kapsamını artırmalıdır.

Toplam Kalite Yönetimi Anlayışıyla Tedarikçilerle İşbirliği İçinde Yeni Ürün Tasarımı 16 Ocak 2012

Posted by Koray KARAMAN in Tedarik Zinciri Yönetimi - Toplam Kalite Yönetimi.
add a comment

Toplam Kalite Yönetimin’ de Deming’ in dediği gibi az tedarikçiyle ve uzun süreli ilişkiler kurulması önemlidir. Bu tedarikçilerle ticari sırlar da paylaşılacağından bunların ticari yükümlülükler çerçevesinde dışarıya sızmamasına taraflar özen göstermelidir. Bu ilişkiler dolayısıyla tedarikçiler ve yan sanayi işletmeleri ana sanayide kendi mühendislerini bulundurmaktadırlar. Bu mühendisleri vasıtasıyla yeni ürün tasarımlarında da aktif bir şekilde rol almaktadırlar.

Eskiden işletmeler ticari sırlarının ifşasından korktukları için tedarikçilerini ürün tasarımı aşamasına almamaktaydı. Ancak zamanla yeni ürünlerin tasarımından sonra kendisine yeni kalıplarla ilgili yapılan siparişlerde meydana çıkan problemlerin çözümünde tedarikçiler tek başına kalmıştır. Problemlerin çözümlenmediği zaman genellikle sözleşmelerin feshi gündeme gelmiştir. Ana sanayi işletmeleri ise üretim esnasına çıkan uyuşmazlıkların tasarımdan kaynaklandığını fark etmişler. Bundan dolayı yan sanayi ve tedarikçiler tasarım aşamasına ne kadar aktif bir şekilde girerse, üretim aşamasında söz konusu olabilecek problemler de o kadar minimize edilmiş olmaktadır. Tedarikçilerle uzun süreli stratejik işbirliklerinin olduğu ortamda, ana sanayi işletmesinin tasarım mühendisleri tasarlanan ürünlerin belirli fonksiyonları taşımasını kararlaştırırken yan sanayinin de katılımını göz önünde bulundurmaktadırlar. 

Bu işbirliği çerçevesinde yan sanayide nasıl hangi koşullarda üretimin gerçekleşeceği de kararlaştırılır. Böylece ortak bir şekilde ileride ortaya çıkması muhtemel hatalar ortak bir şekilde önlenmiş olmaktadır.

Toplam Kalite Yönetimi’nin Tedarik Zincirinde Uygulanmasının Stoklara Etkisi 16 Ocak 2012

Posted by Koray KARAMAN in Tedarik Zinciri Yönetimi - Toplam Kalite Yönetimi.
add a comment

İşletmeleri belirsizlikler stok bulundurmaya zorlamaktadır. İşletmelerde üç tür stok bulunabilmektedir; hammadde stokları, ara stoklar ve nihai ürün stokları. Ancak stoklar yüksek maliyetli olduğu gibi sistem içindeki yetersizlik kaynaklarını gizlediği için en önemli israf unsuru olarak nitelendirilmektedir. Bu sebeplerden dolayı stoklar işletmelerin kaliteli ürün yapmalarına engel olabilmektedir. Toplam Kalite Yönetimi sistemi Tedarik Zinciri Yönetimi felsefesiyle birlikte bu sorunları gidererek stok seviyesini sıfıra düşürebilmektedir. Tedarik Zinciri Yönetimi, Toplam Kalite Yönetimi’nin ilk ve her defasında doğru yapma ilkesini gerçekleştiren doğal bir mekanizma oluşturarak kalite standartlarının yükselmesini sağlamaktadır.

Tedarik Zinciri Yönetimi, gerek satın alma, gerek üretim ve gerekse teslimatta istenilen parça veya ürünler üzerindeki işlemlerin, tam zamanında israfsız olarak yapılmasına yönelik felsefeler, yaklaşımlar, teknikler ve izlemler bütünü olarak tanımlanabilir. Tedarik Zinciri Yönetimi, süreçlerdeki tıkanıklıkların Toplam Kalite Yönetimi felsefesiyle iyileştirme çalışmaları sonucu giderilen sıfır stokla çalışan sistemdir. Aslında Tedarik Zinciri Yönetimi, Toplam Kalite Yönetimi, stoksuz üretim, Japon Üretimi, Toyota Üretim Sistemi, Katılımcı Yönetim, Yalın Üretim ve Kaizen gibi değişik isimler altında uygulanan bu yeni üretim modelleri detayda bazı farklılıklar göstermekle beraber, nihayetinde aynı hedef üzerinde yoğunlaşmaktadırlar. Toplam Kalite Yönetimi felsefesinin oturtulduğu işletmeler tedarikçilerle işbirliği içinde hareket ettikleri için büyük partiler halinde değil küçük partiler halinde satın almalar gerçekleştirmektedirler. Ancak bazen tedarik zincirinde ana sanayi işletmesi bilgileri yeterince paylaşmadığı için yan sanayi işletmeleri ve onların tedarikçileri yüksek miktarda güvenlik stokları bulundurma mecburiyetinde kalmaktadırlar. Bunun sonucunda ana sanayi işletmesinde stoklar azaldığı halde bunun maliyetlerine tedarikçiler katlanmaktadır. Toplam Kalite Yönetimi felsefesini benimsemiş tedarik zincirlerinde tam zamanında sevkiyat stok oluşturmadan mümkün olabilmektedir. Bunun için tedarik zincirinde son halkalardan gelen talepler ve pazarlama bölümlerinin yaptığı sağlıklı tahminlerle ana sanayi işletmesi sabit teslimat çizelgesi hazırlamaktadır. Buna göre çizelgenin geçerli olduğu süre içinde meydana gelen değişmeler sonraki çizelgede belirtilmektedir. Stoklarda meydana gelen azalmalar sonucunda gizli problemler ortaya çıktığından, iyileştirme çalışmalarıyla ortadan kaldırılabilmektedir. Toplam Kalite Yönetimi felsefesi sonucu çalışanlar yetkilendirildiği için üretim esnasında hatalara kaynağında müdahale edebilmektedirler. Bunda dolayı hatalı ürünlerin stoklarda bekletilmesi veya hurdaya ayrılması önlenmektedir.

Toplam Kalite Yönetimi ’nin Tedarik Zincirinde Uygulanmasının Çevre İle İlgili Etkileri 16 Ocak 2012

Posted by Koray KARAMAN in Tedarik Zinciri Yönetimi - Toplam Kalite Yönetimi.
add a comment

Toplam Kalite Yönetimi ürünün kalitesine ek olarak çevreye duyarlılığı da gerektirir. Japonya’da kullanım için uygunluk kavramı genişletilerek çevre için uygunluğu da içermektedir. Toplam Kalite Yönetimi ve Tedarik Zinciri Yönetimi yaklaşımı atıkların yönetimine de yardımcı olmaktadır. Atıkların azaltılması ve sürekli gelişim, Toplam Kalite Yönetimi felsefesinin temel ilkeleridir. Toplam Kalite Yönetimi amaçlarında olan kaynağında azaltma ve hataların önlenmesi, atıkların çevreye atılması faaliyetlerini direkt etkilemektedir. Tedarik Zinciri Yönetimi sistemi ile de hurdalar azaltılmaktadır. Toplam Kalite Yönetimi gerek satın alınan tüm malzemelerin ve parçaların gerekse ara üretim aşamasında üretilen ara parçaların kalite özelliklerine tam olarak uymasını yani sıfır hatayı amaçlamaktadır. Burada herhangi bir hata sonucu oluşan hurdaların atılması da israf olarak değerlendirilmektedir. İşletmelerin üretim süreçlerini iyileştirmek ve verimliliği artırmak için gerçekleştirdikleri faaliyetler çevre performansının geliştirilmesi için de önemli fırsatlar oluşturmaktadır. Çünkü atıkların geri dönüşümü sağlanarak çevreye atılan atıklar azalırken üretim maliyetleri düşürülmektedir. Tedarik zinciri; satın alma, malzeme yönetimi, üretim ve fiziksel dağıtım faaliyetlerini içermektedir. Yeşil tedarik zincirinde satın alınan hammaddeler çevreye duyarlılık açısından tüm tedarik zincir üyeleri tarafında değerlendirilir. Ancak asıl sorunu çevreye zararlı atık ve emisyonlar oluşturmaktadır. Burada oluşan kirlilik bir hata gibi algılanıp kirlilik oluşumundan sonra temizleme faaliyetleri yerine hatalar gibi oluşmadan önlenmesi gerekir.

Tedarik Zincirinde Satın Alma ve Toplam Kalite Yönetimi 16 Ocak 2012

Posted by Koray KARAMAN in Tedarik Zinciri Yönetimi - Toplam Kalite Yönetimi.
add a comment

Toplam Kalite Yönetimi sayesinde kalite planlama teknikleri değişmiştir. Bunlardan birisi de tedarik zincirindeki işletmelerin satın alma planlamasıdır. Çünkü çok az organizasyonun kendi ürün ve hizmetleri tek bir yerde toplanmıştır. Genellikle bazı materyaller ve hizmetler, organizasyon dışından satın alınmaktadır. Satın alma bölümünün öncelikli hedefi doğru teçhizatı, materyali ve hizmeti uygun miktarda, uygun kalitede, doğru kaynaktan, doğru zamanda ve fiyattan alım yapabilmektir. Eğer tedarik zincirinde bir problem çıkarsa bunu satın alma fonksiyonu çözecektir. Ancak her ne olursa olsun bütün organizasyonlarda satın alma kararlarında Pazar bilgisi olması şarttır.

Satın alma tedarikçilerle basit bir ilişki kurmak yerine tedarikçilerin kalitesi ve mühendislik özellikleri ile de ilgilenmektedir. Böylece satın alma tedarikçiler için tek koordinasyon noktası olmaktan çıkarak diğer fonksiyonlarla da çapraz ilişkiler geliştirmektedir. İşletmeler satın alma bölümünü odak noktasında tutmaya çalışmaktadırlar. Çünkü bu bölüm vasıtasıyla tedarikçilerle uzun vadeli ilişkiler kurulmakta ve kalite iyileştirme çalışmaları yürütülmektedir. Bundan dolayı satın alma mühendislik bilgisini de kapsamaktadır. Bu çalışmaların düzenli ve uzun dönemli olmasını sağlamak amacıyla işletmeler tedarikçi sayılarında azaltmaya gitmektedir. Az sayıda tedarikçi ile çalışma sonucu satın alma bölümünün formlar ve evraklarla uğraşması dolayısıyla işlemleri azalmaktadır.

Tedarik Zinciri Yönetiminde Stratejik İşbirliği 16 Ocak 2012

Posted by Koray KARAMAN in Tedarik Zinciri Yönetimi - Toplam Kalite Yönetimi.
add a comment

Toplam Kalite Yönetimi felsefesini uygulayan işletmelerde, tedarikçilerle stratejik işbirliği görülür. Stratejik işbirliği alıcı ve tedarikçi işletmelerin hedef birliği içinde, her iki tarafa yarar sağlayacak uzun dönemli ve geniş kapsamlı bir işbirliği içinde bulunmasıdır. Buradaki faaliyetler sadece satın almayla ile sınırlı değildir. Bu uygulamanın doğal sonucu da tedarikçi sayılarının azaltılması ve az sayıda tedarikçi firma ile daha derin ilişkiye girmektir. Ürünlerin tasarım ve devreye alma aşamasında tedarikçilerle işbirliği yapılmaktadır. Bu ilişkide her iki taraf birlikte süreçlerini geliştirmek için çalışmaktadır.

Toplam Kalite Yönetiminde Tedarikçi İlişkileri 16 Ocak 2012

Posted by Koray KARAMAN in Tedarik Zinciri Yönetimi - Toplam Kalite Yönetimi.
add a comment

Toplam Kalite Yönetimi’nin başarısında önemli bir risk faktörü de, işletmeye girdi sağlayan tedarikçi işletmelerdeki süreçlerin de kontrol altına alınmasıdır. Malzeme sağlayan tedarikçilerle ilişkilerde süreklilik ve uyum çok önemlidir. Çünkü kaliteyi etkileyen temel etmenlerden biri de malzemedir. Kaliteli ürün üretmenin önceliklerinden biri kaliteli girdi sağlamaktır. Bu da ancak işletmeye ürün ve hizmet veren kuruluşlarla girişilen ortak kalite geliştirme faaliyetleri sonucunda sağlanabilir. Tedarik zincirinin iyi kurulması gerekir. Tedarik zincirindeki işletmeler birbirini tamamen yabancı organizasyon olarak görmemekte ve genişletilmiş şirketin bir parçası olarak kabul etmektedirler. Toplam Kalite Yönetimi tedarik zincirini oluşturan tüm işletmelerde olması gereken bir yönetim tarzıdır. İşletmelerden herhangi birinin buna uymaması tedarik zincirini rekabet gücünü düşürür. Bundan dolayı tedarikçi seçimi ve işbirliği devamlılığı için bu unsurlar önemlidir. Toplam Kalite Yönetimi üretimden sonra ürünün performansını denetleyen kalite kontrolün de ötesine giden ve istenen sonuçların elde edilmesi için tedarik sistemlerinin tasarlanmasını, işleyişini, lojistik faaliyetlerin yerine getirilmesini ve sonuçların kontrol edilmesini birbiriyle bütünleştiren bir yönetim tarzıdır. Tedarik zincirinde iletişim çok önemli olduğu için girdi sağlayan işletmeler ana sanayi işletmesine yakın kurulmaktadır. Böylece işletmelerin kendi aralarında yüz yüze ilişkileri artmakta ve takım ruhu oluşmaktadır. Böyle bir ortamda pazara yeni ürün sunma hızı da artmaktadır.

Günümüzde, artık işletmeler tedarikçiler arasında fiyat rekabeti değil, kalite rekabetinin olduğunu anlamışlardır. Çok sayıda tedarikçi ile çalışma sonucu tedarikçilerde uzun süreli ilişki düşüncesi kalkmaktadır. Çünkü tedarikçilerde aniden ilişkilerin kopması korkusu vardır. Çok tedarikçi ile çalışmanın diğer olumsuz yönü de tedarik edilen ara parçaların uyumsuzluk olasılığının fazla olmasıdır. Farklı tedarikçilerden gelen parçalarda farklar muhakkak olur. Böyle bir ortamda sıfır hataya ulaşılması olanaksızdır. Az tedarikçilerle çalışıldığı zaman tedarikçiler süreçlerle ilgili bilgi sahibi olmakta ve parçalar az kaynaktan geldiği için uyumsuzluk olasılığı düşük olur. Bir işletmenin en iyi performansını ortaya koyması işbirliği yaptığı kuruluşlara güvene, bilgi birikiminin paylaşımına ve bütünleşmeye dayalı, karşılıklı yarar sağlayan ilişkiler kurmasına bağlıdır. Öz değerlendirme modelleriyle işletmeler kuruluş dışı işbirliklerini değerlendirebilir. Bunun sonucunda ilişkilerinin ne durumda olduğunu görebilir ve iyileştirme çalışmalarını yönlendirir.

Tedarik Zinciri Uygulamalarında Toplam Kalite Yönetimi 16 Ocak 2012

Posted by Koray KARAMAN in Tedarik Zinciri Yönetimi - Toplam Kalite Yönetimi.
add a comment

Dünya’da hızla artan rekabet koşulları, işletmeleri kendilerini yenileyen, değişimlere ayak uyduran, Dünya çapında lider işletme haline gelmenin hedef olarak seçilmesine yol açmıştır. Tüm köklü işletmeler yeni ve kendini yenileyen işletmelere karşı kendilerini korumak zorundadırlar.

Bilimsel olarak ilk kez ABD’de, II. Dünya Savaşı sırasında görülen Toplam Kalite anlayışı üzerine yapılan çalışmalar, savaş sonrası yıllarda da artarak devam etmiştir. İlk kalite kontrol çalışmaları 1946’da Japonya’da görülmüştür. Sistemin tüm ömür devri boyunca uygulanan ve entegre bir yönetim metodu olan TKY, üretim ve işletim sisteminin her aşamasında uygulanır. TKY, insan yeteneklerinin mühendislik, üretim ve destek işlemlerine aktarılmasıdır. Toplam Kalite Yönetimi, öncelikli olarak toplam müşteri memnuniyetini ardından sürekli gelişimi ve tüm çalışanların bireysel olarak dikkate alınmasını hedefler.

Toplam Kalite Yönetimi, Tedarik Zinciri Yönetimi uygulamalarının her aşamasında kullanılabilmektedir. Toplam Kalite Yönetimi uygulamalarından faydalanan işletmeler, acımasız rekabet koşullarında ayakta durabilmek adına rakiplerinden bir adım önde olmayı başarmışlardır. Mükemmele yakın sıfır hatalı üretim yapabilme becerisi gösteren işletmeler, ürünlerini zamanında teslim edemediklerinde veya uygun koşullarda müşterilerine ulaştıramadıklarında Toplam Kalite Yönetiminin sadece üretim sürecine değil, tüm Tedarik Zinciri hatta Lojistik operasyon alanlarında uygulanması gerektiğini fark ettiler. Daha farklı bir tabirle her aşamadaki zayıf lojistik performans ürün kalite inisiyatiflerini kökünden sarsmaktadır. Tedarik Zincirinin birer halkası olan tedarikçilerin ve müşterilerin, zincirde ara halka olabileceği de dikkate alınarak, kalite beklentileri, stratejik kaynakların kullanımında büyük önem taşımaktadır. Kaliteden ödün vermediğini iddia eden ve kendi üretim sürecinde Toplam Kalite Yönetimi felsefesini eksiksiz uygulayan bir işletmenin diğer firmalara ürettirdiği, diğer bir tabirle fason üretim yaptırdığı, ürünlerini depolattırdığı, dağıtımını yaptırdığı işletmelerden de aynı kalite uygulamalarını beklemesi doğaldır. Aksi takdirde bu firmaların kendi üretim zincirinin kalite insiyatifinin tamamlandığını söylemek mümkün olmayacaktır. Bu yaklaşımla tüm lojistik uygulayıcıların Toplam Kaliteye Yönetimi felsefesini benimsemesi, bilmesi, hangi lojistik branşla ilgilenirlerse ilgilensinler mutlaka kendi işlem süreçlerine Toplam Kalite Yönetimi felsefesini adapte etmeleri gerekmektedir.

Yönetim Kavramı 16 Ocak 2012

Posted by Koray KARAMAN in Tedarik Zinciri Yönetimi - Toplam Kalite Yönetimi.
add a comment

Lojistik ve TKY arasındaki ilişkiye değinmeden önce yönetim kavramına açıklık getirmek gerekmektedir. Yönetim insan ilişkilerinin olduğu her yerde ve zamanda var olmuştur. Tarihçiler, yönetim düşüncesinin ilk çağda yaşamış medeniyetlerde dahi var olduğunu ve zaman içinde geliştiğini belirtmektedirler.

Yönetim kavramı için birden fazla tanım yapılabilir, Örneğin; “Ne yapılması gerektiğini belirleme ve bu amacı en iyi biçimde başkaları aracılığıyla gerçekleştirmektir.” olarak tanımlanmaktadır. Bir başka tanım olarak ta; “Başka kişilerin çalışmaları ile amaca yönelik işlerin yapılması” şeklinde yapılmaktadır.

Sözü geçen işleri (faaliyetleri) 6 ana grupta toplamak mümkündür,

1. Üretim Faaliyetleri,
2. Finansal Faaliyetler,
3. Güvenlik Faaliyetleri,
4. Ticari Faaliyetler,
5. Muhasebe Faaliyetleri,
6. Sevk ve İdare Faaliyetleri

Bu bölümde, sevk ve idare faaliyetleri grubunun altında yapılan işlerin, Toplam Kalite Yönetimi kavramı ile ilişkisi irdelenecektir.

TEDARİK ZİNCİRİ YÖNETİMİ VE TOPLAM KALİTE YÖNETİMİ 16 Ocak 2012

Posted by Koray KARAMAN in Tedarik Zinciri Yönetimi - Toplam Kalite Yönetimi.
add a comment

İkinci dünya savaşının ardından, yaşanan değişim sürecinde daha önce dikkate alınmayan tüketici tercihi daha fazla dikkate alınmaya başlanmıştır. Ticaret küreselleşip, ulusal sınırlardaki ticari engeller ortadan kalktıkça, arz yönlü üretim yapan işletmeler rekabet edebilme imkanlarını kaybetmeye başlamışlardır.